Learn the English Phrases ALL KINDS OF and KIND OF

In this English lesson,

Bu İngilizce dersinde,

I wanted to help you learn the English phrase, all kinds of.

her türlü İngilizce cümleyi öğrenmenize yardımcı olmak istedim.

When we say all kinds of in English,

İngilizce'de her tür dediğimizde,

we simply mean that there were a lot of something.

basitçe bir çok şeyin olduğunu kastederiz.

If I say I went to the grocery store,

Bakkala gittim dersem

and there were all kinds of people there,

orada çeşit çeşit insan var

it means that there were

demek manavda

a lot of people at the grocery store.

çok insan var demektir. Otoparkta

If I say there were all kinds of cars in the parking lot,

her türden araba vardı dersem , otoparkta

it means there were a lot of cars in the parking lot.

çok araba vardı demektir .

If I say I have all kinds of time today

Bugün

to make this English lesson,

bu İngilizce dersini yapmak için her türlü zamanım var dersem,

it means that I have lots of time

to make this English lesson.

bu İngilizce dersini yapmak için çok zamanım var demektir.

But if I add the word different to the end,

Ama farklı kelimesini sonuna eklersem, otoparkta

if I say there were

all kinds of different cars in the parking lot,

her türden farklı araba vardı dersem,

it means that there were big cars and little cars

büyük arabalar, küçük arabalar

and old cars and new cars.

, eski arabalar ve yeni arabalar vardı demektir.

It means that there were a variety of cars

Bu, otoparkta çeşitli arabaların olduğu anlamına gelir

in the parking lot.

.

So if you say all kinds of, it means a lot of something.

Yani her türden derseniz, çok şey ifade eder.

If you add the word different,

Farklı kelimesini eklerseniz,

it means that there is a variety.

çeşitlilik var demektir.

The second phrase I wanted to teach you today

Bugün size öğretmek istediğim ikinci cümle,

is the phrase kind of,

bir tür ifadedir

and this is kind of an interesting phrase.

ve bu biraz ilginç bir ifadedir. Az

I just used it there, I don't know if you noticed that.

önce orada kullandım, fark ettiniz mi bilmiyorum.

But we use this

Ama bunu

when we are feeling a little bit of something.

biraz bir şeyler hissettiğimizde kullanırız.

If I say I'm kind of hungry,

Biraz açım dersem, aç

it means I'm not starving but I certainly am not full.

kalmıyorum ama kesinlikle tok da değilim demektir.

I could certainly eat something.

Kesinlikle bir şeyler yiyebilirim.

If you are kind of hungry,

Biraz açsanız,

you could eat a snack or a small meal.

atıştırmalık veya küçük bir yemek yiyebilirsiniz.

If you say to someone that you are kind of happy,

Birine biraz mutlu olduğunu söylersen,

it means that you're not super happy, but you're not sad.

bu çok mutlu olmadığın ama üzgün olmadığın anlamına gelir.

You're somewhere in the middle,

Ortada bir yerdesin,

more towards being happy than sad.

üzgün olmaktan çok mutlu olmaya doğru.

So when you use kind of, it kind of,

Yani bir tür kullandığınızda, bu tür,

I just used it again there,

ben onu orada tekrar kullandım,

when you use kind of, it means a little bit of something.

tür kullandığınızda, bu biraz bir şey ifade ediyor.

So I'm kind of happy with my new camera,

Bu yüzden yeni kameramdan biraz memnunum,

I think I'll be a lot more happy

once I learn to use it better.

onu daha iyi kullanmayı öğrendiğimde çok daha mutlu olacağımı düşünüyorum.

And then we also use it just to fill in, in sentences.

Ve sonra onu sadece cümleleri doldurmak için de kullanırız.

You know, it's kind of a word

Bilirsiniz, arada sırada kullandığımız bir kelimedir

that we use every once in a while.

. Günlük konuşmada

It's kind of something that we like to use

kullanmayı sevdiğimiz türden bir şey

in everyday speech.

.

It's kind of something that just makes a sentence go better

Bu, bir cümlenin, orada bir tür yokluğundan daha iyi gitmesini sağlayan bir tür şey

than it would if you didn't have kind of in there.

.

I hope you understood what I just said.

Umarım az önce ne dediğimi anlamışsındır.

So to review, when you have all kinds of something,

Yani gözden geçirecek olursak, her türlü şeye sahip olduğunuzda,

it means you have a lot of it.

bu sizde çokça var demektir.

If you add the word different, it means you have a variety.

Farklı kelimesini eklerseniz, bu, çeşitliliğiniz olduğu anlamına gelir.

And if you are feeling kind of happy,

Ve eğer kendinizi biraz mutlu hissediyorsanız,

it means you're more happy than sad,

bu üzgün olmaktan çok mutlu olduğunuz anlamına gelir,

but you're not super happy, you're kind of happy.

ama aşırı mutlu değilsiniz, biraz mutlusunuz demektir.

And I do wanna point out, as I was saying this,

Ve şunu belirtmek isterim ki, bunu söylerken,

the word of often comes out with the ah, sound.

kelimesi çoğu zaman ah sesiyle çıkıyor.

So all kinds of,

Yani otoparkta her türden,

there were all kinds of cars in the parking lot.

her türden araba vardı.

And, I'm feeling kind of hungry right now.

Ve şu anda biraz acıkmış hissediyorum.

Notice how of, kind of sounds like a,

Kulağa bir nevi "a" gibi geldiğine dikkat edin,

but hey let's look at a comment from a previous video.

ama hey, önceki bir videodan bir yoruma bakalım.

This comment, I almost thought I lost it again.

Bu yorum, neredeyse yine kaybettiğimi sandım.

Sometimes the comments try to blow away.

Bazen yorumlar uçup gitmeye çalışır.

This comment is from Linda.

Bu yorum Linda'dan.

Happy for you that you got the new camera.

Yeni kameraya sahip olduğun için mutlusun.

Well, if it's heavy to hold,

Peki, tutması ağır geliyorsa

you kill two birds with one stone,

bir taşla iki kuş vuruyorsunuz,

bulk up your arm muscles while recording spectacular videos.

muhteşem videolar çekerken kol kaslarınızı topluyorsunuz.

And my response to Linda was,

Ve Linda'ya cevabım,

that's true, I won't have to lift weights anymore,

bu doğru, artık ağırlık kaldırmak zorunda kalmayacağım,

I'll just carry my camera around.

sadece kameramı yanımda taşıyacağım oldu.

So thanks for that comment, Linda.

Bu yorum için teşekkürler, Linda.

Yes, I do have this new camera,

Evet, bu yeni kameraya sahibim

and so far, I am quite happy with it.

ve şu ana kadar ondan oldukça memnunum. Bu videoları çekerken arkamda daha fazlasını görebilmeniz için

I bought a wider angle lens,

daha geniş açılı bir lens aldım

so you can see a lot more

behind me when I'm making these videos.

.

And today I wanted to show you,

Ve bugün size göstermek istedim,

if you noticed in the last video,

son videoda fark ettiyseniz, İngilizce dersini yaparken yanımdan

there were white, fluffy things blowing past me

beyaz, kabarık şeyler uçuştu

while I was making the English lesson.

.

This tree is a Willow tree behind me,

Bu ağaç arkamdaki bir Söğüt ağacı

and it has these little fuzzy things on it right now.

ve şu anda üzerinde küçük tüylü şeyler var.

I'll take one off and show you.

Birini çıkarıp sana göstereceğim.

I'm not sure if it will focus on it,

Odaklanıp karşıma çıkmayacağından emin değilim,

let's put it in front of my face,

or let me just point at the tree.

yoksa ağaca doğrultmama izin verin.

So the other day when I was making my lesson,

Geçen gün dersimi yaparken,

these were blowing across the yard

bunlar bahçede uçuyorlardı

and they were kind of flying past me,

ve sanki yanımdan uçuyorlardı

and it almost looked a little bit like it was snowing.

ve neredeyse biraz kar yağıyormuş gibi görünüyordu.

So anyways, that's what you were seeing,

Her neyse, senin gördüğün buydu,

that is a Willow tree, I'll lean back.

bu bir Söğüt ağacı, ben arkama yaslanacağım.

They love growing in a wet spot in the yard.

Bahçede ıslak bir yerde büyümeyi severler.

Anyways, Bob The Canadian here,

Her neyse, Kanadalı Bob,

I'll see you in a couple of days

birkaç gün sonra

with another short English lesson.

başka bir kısa İngilizce dersi ile görüşürüz.

Bye.

Hoşçakal.